Wilms tümörü, çocuklarda en sık rastlanan böbrek tümörüdür ve genellikle ortalama 3-4 yaşları arasında teşhis edilir. Bu tür tümörler genellikle tek taraflı olarak görülür ve genellikle çocuklarda karın bölgesinde şişkinlik veya kitle şeklinde farkedilir. Wilms tümörünün tanısı genellikle bir dizi test ve görüntüleme yöntemiyle konulur.
Wilms tümörünün tanısını koymak için ilk adım genellikle fiziksel muayene ve hasta öyküsünün alınmasıdır. Çocuk hastanın belirtileri ve semptomları hakkında detaylı bilgi alarak teşhis sürecine başlar. Karın bölgesinde şişkinlik veya kitle varlığı, kanlı idrar, hipertansiyon gibi belirtiler Wilms tümörü açısından önemli ipuçları olabilir.
Fiziksel muayenenin ardından genellikle görüntüleme testleri kullanılarak tanı doğrulanır. Bu testler arasında ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulunmaktadır. Bu görüntüleme yöntemleri, böbreklerdeki kitleyi ve tümörün yayılma derecesini belirlemeye yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, Wilms tümörünün kesin tanısı çoğu zaman biyopsi ile konur. Bu işlem genellikle bir cerrahi müdahale gerektirir ve böbrekten bir doku örneği alınarak laboratuvara gönderilir. Biyopsi sonucunda tümör hücrelerinin incelenmesiyle Wilms tümörü kesin olarak teşhis edilebilir.
Wilms tümörü tanısı konulduktan sonra, tümörün evresini belirlemek için genellikle ek testler yapılır. Bu testler arasında kemik sintigrafisi, akciğer grafisi ve kan testleri bulunabilir. Bunlar, tümörün yayılma derecesini belirleyerek uygun bir tedavi planı oluşturulmasına yardımcı olabilir.
Wilms tümörünün tanısı genellikle fiziksel muayene, görüntüleme testleri ve biyopsi ile konulur. Erken teşhis ve tedavi, çocuklarda başarı şansını artırabilir ve uzun vadeli sağkalım oranlarını olumlu yönde etkileyebilir. Bu nedenle, çocuklarda herhangi bir belirti veya semptom varlığında derhal bir doktora başvurmak önemlidir.